Sıkça Sorulan Sorular

S.S.S

Sıkça Sorulan Sorular

Hukuki süreçler genellikle karmaşık olabilir ve pek çok insanın bu süreçlerde aklına çeşitli sorular takılabilir. Bu süreçlerde haklarınızı bilmek ve adımlarınızı doğru şekilde atmak büyük önem taşır. Şahin Hukuk Bürosu olarak, müvekkillerimizin sıkça karşılaştığı sorulara yanıt vermek ve hukuki süreçleri daha anlaşılır hale getirmek için bu bölümde en çok merak edilen konulara açıklık getiriyoruz.

İş Hukuku, Aile Hukuku, İcra ve İflas Hukuku, Ceza Hukuku gibi çeşitli alanlarda karşılaşılan temel sorulara verdiğimiz yanıtlar, hem haklarınızı bilmenizi sağlayacak hem de hukuki süreçlerde daha bilinçli kararlar almanıza yardımcı olacaktır. Siz de aşağıdaki sorular ve yanıtları inceleyerek merak ettiğiniz konularda bilgi sahibi olabilir, aklınıza takılanlar için bizimle iletişime geçebilirsiniz.

İşe iade davası, haksız bir şekilde işten çıkarılan işçilerin, eski işine geri dönmesi ve iş güvencesinin sağlanması amacıyla açılan bir davadır. İş Kanunu'na göre, işçi işten çıkarıldığı tarihten itibaren 1 ay içerisinde arabuluculuğa başvurmalı ve anlaşmazlık çözülmediği takdirde, arabuluculuk son tutanağının düzenlendiği tarihten itibaren 2 hafta içinde işe iade davası açmalıdır. İşçinin bu davayı kazanması halinde, işverene ya işçiyi tekrar işe alması ya da belirlenen tazminatı ödemesi zorunlu hale gelir. Bu davanın başarıya ulaşabilmesi için iş sözleşmesinin belirsiz süreli olması ve işyerinde en az 30 çalışan bulunması gerekmektedir.
Boşanma davasında mal paylaşımı, tarafların evlilik süresince edindiği malların nasıl bölüşüleceğini belirler. Türk Medeni Kanunu'na göre, evlilik sırasında edinilen mallar, aksi bir anlaşma yoksa eşit olarak paylaştırılır. Buna edinilmiş mallara katılma rejimi denir. Ancak kişisel mallar (evlenmeden önce sahip olunan mallar, miras yoluyla elde edilen varlıklar gibi) bu paylaşımın dışında tutulur. Eğer taraflar evlilik öncesinde ya da evlilik sırasında farklı bir mal rejimi sözleşmesi yapmamışlarsa, boşanma davasında standart mal rejimi uygulanır. Boşanma davalarında mal paylaşımı genellikle boşanmanın kesinleşmesinden sonra yapılır ve bu süreçte uzman bir avukattan destek almak büyük önem taşır.
Nafaka, boşanma sürecinde ya da sonrasında, mali durumu zayıf olan eşe veya çocuklara verilen maddi destek anlamına gelir. Nafakanın miktarı, tarafların gelir durumu, yaşam standartları, çocukların ihtiyaçları ve nafaka talep eden eşin ekonomik durumu dikkate alınarak hakim tarafından belirlenir. Boşanma sürecinde üç tür nafaka söz konusu olabilir: Tedbir nafakası (dava süresince), yoksulluk nafakası (boşanma sonrası) ve iştirak nafakası (çocuklar için). Nafaka talep edebilmek için boşanma davası açıldıktan sonra ya da boşanma sonrasında ayrı bir dava açılarak mahkemeye başvurulabilir.
İcra takibi, borcunu ödemeyen bir kişiye karşı başlatılan yasal bir süreçtir. Alacaklı kişi, icra müdürlüğüne başvurarak borçluya karşı icra takibi başlatabilir. İcra takibi ilamlı (mahkeme kararı ile) veya ilamsız (mahkeme kararı olmaksızın) olarak yapılabilir. İcra müdürlüğüne başvuru sırasında borç miktarı, borcun sebebi ve borçlunun bilgileri talep edilir. Borçluya tebliğ edilen ödeme emrinden sonra borçlu, borcunu 7 gün içinde ödeyebilir ya da itiraz edebilir. İtiraz olmaması durumunda, icra müdürlüğü borçlunun malvarlığına haciz işlemi başlatabilir.

İş kazaları, işverenin gerekli iş güvenliği önlemlerini almaması veya işçinin kaza geçirmesi sonucu ortaya çıkabilir. İş kazası geçiren işçi, hem maddi hem de manevi tazminat talebinde bulunabilir. Maddi tazminat, işçinin kazanç kaybını, tedavi giderlerini ve çalışma gücündeki azalmayı kapsarken, manevi tazminat işçinin yaşadığı psikolojik zararlar için talep edilir. Tazminat talep edebilmek için iş kazasının, işyeri sınırları içinde ya da işyeri faaliyetleri sırasında meydana gelmiş olması gerekir. İşçi, iş kazasını bildirmekle yükümlüdür ve tazminat davası için zaman aşımı süresi genel olarak kazadan itibaren 10 yıldır.

Türk Medeni Kanunu’na göre, miras paylaşımında yasal mirasçılar, miras bırakanın altsoyu (çocuklar, torunlar) ve eşi öncelikli hak sahipleridir. Miras bırakanın çocukları eşit haklara sahiptir, ancak eş mirasın dörtte biri üzerinde hak sahibidir. Eğer miras bırakanın çocukları yoksa, miras bırakanın anne ve babası mirasa ortak olur. Miras paylaşımı, vasiyetname varsa bu vasiyetin hükümleri doğrultusunda yapılır. Vasiyetnamenin bulunmadığı hallerde ise yasal mirasçılar arasında eşit şekilde paylaştırılır. Mirasçılar arasında anlaşmazlık olması durumunda miras paylaşımı mahkeme kararıyla belirlenir.